11 Mart 2013 Pazartesi

Sevgili Kaptan,

Çok vakit oldu seyir defteri mürekkepsiz kaldı. Kabahatimi bilir, telafisi yapılmaz görürüm. 

Yollar uzadıkça uzadı, ne gördüklerim bitti, ne dinlediklerim. Gel gör ki yazamadım işte size bir türlü.

En son, gemiden haber uçurdu tayfalar. Panikle aldım notlarını ve ilk defa korktum ya geç kalırsam diye... 

O gün, kış mavisi bir örtü vardı gökyüzünde.  Hafif dalgalı bulutlar, durgun nehrin üzerinde ki kurumuş yaprak gibiydi. Yani yer gök aynı derler ya, öyle günlerden biri diyelim...

Ben ve diğerleri iki kişiydik. Fazla gürültü yapmamak için dağıldık. Ben gittim, diğerleri kaldı.

Mesaj cebimde, bakamaz oldum uzun süre. Ya geç kaldıysam diye.  Limana koşup gitmek geldi aklıma. Rüzgarı arkama alıp, sulara fısıldayacak koşarak gelecektim yanınıza. Sonra tam sonsuz mavilikte gemiyi görecektim, bırakacaktım kendimi akıntıya, gittikçe yaklaşacaktım... Sonra...Sonra.. Ya geç kaldıysam...

Önce limanda, sonra da seyir defterinin başında bulandı durdu gözlerim. Ne haritalar net ne harfler... zaten ikisine de gerek yok derdiniz siz : "İyi bir denizci ruhuyla bulur yönünü" ...  Yazmam gerek, size geç kalmamak için yazmam gerek...

Anlayışınızı değil, hissetmenizi bekliyorum bu sefer.

Rotayı çizmemiş olabilirim ama dümen hiç sapmadı. En yakın zamanda yol bilgileri tarafınıza bildirilecektir. 

Saygılarımla,

Seyr-i Alemci





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder