böcekler her yerde yine...
Gemiyi acilen boşaltın ya da birlikte batalım... Seyir defterini bile yediler... Çabaladım kaptan, normal olmak için çabaladım... Bir ilaç uyu geçer dediler, uykumda başladı böcekler, geçmedi kaptan... Daaannn! Vurdum tam onikiden... saatler 12 yi gösteriyor, araba bal kabağına dönüşmek üzere bense camdan ayakkabıları kırdım... bulamazlar ki beni...
Gölgeler bağımsız, kendi rejisinde... Işık karanlığı aydınlatmıyor sadece oyun oynuyor benimle... legolarım nerede? Lego mu logo mu? Ne yaptınız beynime...
Silah seslerini yakından duymadım ben, bir sevdiğim el bombasıyla bacağını kaybetmedi hiç, neden savaşlar acıtır ki yüreğimi... Kim anlattı bunları bana... susturun saçı fönlü tek tonda konuşan kare içindeki haber spikerlerini...
Böcekler çıkıyor kaptan, içimden kafamdan... ayaklarımdan başlıyorlar tırmanmaya ... tek istedikleri yükselmek... En tepeye çıkıp küçük olduklarını unutmak... İzin veriyorum kaptan... Bütün böceklere izin veriyorum... Bir ilaç al geçer... Geçmiyor kaptan...
Kulaklarımda başkalarının sesi var, kendi sesimi duyamıyorum kaptan. Hepsi aynı anda farklı tonda...acıyor beynim, kafamın içinde vızıldıyorlar, kafam koca bir kovan... Ama bal yapmıyor, kan akıyor kulaklarımdan kaptan, yalayan vampirler ölümsüzler... Bense ölümlü kaptan...
Toprağın altı ya da üstü fark etmiyor; soğuk ve karanlık... Böcekler ise her yerde... Bir parça bir parça derken... başlıyor bir kaşıntı, tırnaklarımın arasında et parçaları.. canım canımda... kanım tırnaklarım da... bırakın diyorum, bırakmıyorlar kaptan... bir ilaç al geçer...
Böcekler her yerde, gittikçe çoğalıyorlar... yumurtalıklarımdalar... eyvahlar olsun... alın içimdeki küçük kıllı bacaklı antenlileri... onların antenleri gözümde kulağımda.. her titreşim konuşur halde... koltuğun sesini duyuyorum, sustur kaptan... tavanda harfler var, sürekli yer değiştiriyor, duvarlar konuşmasın rica et kaptan...
Bir nota, bir fotoğraf karesi, bir fırça darbesi, bir an... bunun mu kölesi böcekler... Ben normalim değil mi kaptan... Söylesene... Birlikte gülelim ... gülelim... gülsünler.. gül... gül gibi.. dikenli ve naif... Biliyorum öyle değil kaptan...
Yak gemiyi gel, ya da ben kül olacağım....
Gemiyi acilen boşaltın ya da birlikte batalım... Seyir defterini bile yediler... Çabaladım kaptan, normal olmak için çabaladım... Bir ilaç uyu geçer dediler, uykumda başladı böcekler, geçmedi kaptan... Daaannn! Vurdum tam onikiden... saatler 12 yi gösteriyor, araba bal kabağına dönüşmek üzere bense camdan ayakkabıları kırdım... bulamazlar ki beni...
Gölgeler bağımsız, kendi rejisinde... Işık karanlığı aydınlatmıyor sadece oyun oynuyor benimle... legolarım nerede? Lego mu logo mu? Ne yaptınız beynime...
Silah seslerini yakından duymadım ben, bir sevdiğim el bombasıyla bacağını kaybetmedi hiç, neden savaşlar acıtır ki yüreğimi... Kim anlattı bunları bana... susturun saçı fönlü tek tonda konuşan kare içindeki haber spikerlerini...
Böcekler çıkıyor kaptan, içimden kafamdan... ayaklarımdan başlıyorlar tırmanmaya ... tek istedikleri yükselmek... En tepeye çıkıp küçük olduklarını unutmak... İzin veriyorum kaptan... Bütün böceklere izin veriyorum... Bir ilaç al geçer... Geçmiyor kaptan...
Kulaklarımda başkalarının sesi var, kendi sesimi duyamıyorum kaptan. Hepsi aynı anda farklı tonda...acıyor beynim, kafamın içinde vızıldıyorlar, kafam koca bir kovan... Ama bal yapmıyor, kan akıyor kulaklarımdan kaptan, yalayan vampirler ölümsüzler... Bense ölümlü kaptan...
Toprağın altı ya da üstü fark etmiyor; soğuk ve karanlık... Böcekler ise her yerde... Bir parça bir parça derken... başlıyor bir kaşıntı, tırnaklarımın arasında et parçaları.. canım canımda... kanım tırnaklarım da... bırakın diyorum, bırakmıyorlar kaptan... bir ilaç al geçer...
Böcekler her yerde, gittikçe çoğalıyorlar... yumurtalıklarımdalar... eyvahlar olsun... alın içimdeki küçük kıllı bacaklı antenlileri... onların antenleri gözümde kulağımda.. her titreşim konuşur halde... koltuğun sesini duyuyorum, sustur kaptan... tavanda harfler var, sürekli yer değiştiriyor, duvarlar konuşmasın rica et kaptan...
Bir nota, bir fotoğraf karesi, bir fırça darbesi, bir an... bunun mu kölesi böcekler... Ben normalim değil mi kaptan... Söylesene... Birlikte gülelim ... gülelim... gülsünler.. gül... gül gibi.. dikenli ve naif... Biliyorum öyle değil kaptan...
Yak gemiyi gel, ya da ben kül olacağım....