9 Ocak 2013 Çarşamba

Duygularım gelir duygularım gider...

Duygularım gelir duygularım gider,
Su ne yükselir ne alçalır
Bir dalga gibi vurur bedenime 
Alıp okyanuslara bırakır yüreğimi...
Bir bakmışım denizin ortasında çırıl çıplağım
Önce üşür sonra yanarım
Yüzdükçe yorulur, sonra
Yorgunluğumu bırakırım akıntılara.

Duygularım gelir duygularım gider
Rüzgarın aşındırdığı kayalara benzerim
Bir heykel traş edasıyla yontar bütün inceliklerimi
Şekillenir kıvrımları bedenimin.

Duygularım gelir duygularım gider
Kaçırır bütün uykularımı
Bir çocuk gibi peşine düşerim
Çölde serap olur uyku, tam yakaladım derken kaybolur...

Duygularım gelir duygularım gider
Geride beni bırakır
Her seferinde yeni bir ben bulurum
Bir ben daha
Bir ben daha
ve yeni bir ben daha...

Duygularım gelir duygularım gider
Ben hep beklerim.

09.01.2013 (Etiler-İstanbul)

3 Ocak 2013 Perşembe

Tasvir edilesi gerçeklik, hayaldir...

Sevgili Kaptan,

Bir düşünüre göre "Hayal gücünün gerçeğin piçi" olduğunu söylemiştiniz bana. Bende size "benim piçlerle bir sorunum yok" demiştim. Şimdi gerçeğin peşine düştüm ve onu bulmak için hayal gücümden yardım almıyorum.

Peşine düştüğüm şey bu dünya da bir yerde gizli ama yerini bilen yok. Birkaç ip ucu geçti elime. İp ucu denilebilir mi o dahi tartışılır. Ama gözlemlerim şunu doğruluyor ki ilk adım "sessizliği duymak". 

Bunu fark ettiğimde dinlemeye başladım. Önce kendimi sonra da karşımdakileri. Kendi içimde duyduklarımla karşımdakinden duyduklarım arasında bir çelişki vardı. "Çelişki" ise doğurgan bir kadın gibi sürekli olasılıklara gebe kalıyordu. Ve bu olasılıklara isim vermekte de oldukça yaratıcıydı. İmgeler, öğretiler ve deneyimler büyük bir girdap gibi beni içine çekmeye başlamıştı. Hayal gücümün bitmesi için sessizlik gerekiyordu. Ne büyük yanılsama...

Bu yüzden sessizliği duymak yerine gözlerimi kapatıp "sessizliği görmeye" karar verdim. İşte gerçeğe giden ilk ip ucu sonunda benimleydi... Gördüklerim karşısında dehşete kapılmadım. Dehşete kapılmak sadece dublajı yapılmış filmlerden kulağıma çalınan bir kelime öbeğiydi... Çağrışımsal zeka ile başım o kadar derde girdi, sessizliği görebilmek için önce fazlalıklardan kurtulmam gerekti. Hani bir kere okyanusta büyük bir fırtınaya yakalanmıştık, gemide ki bütün fazla eşyaları atmamızı emretmiştiniz... İşte benim fırtınam başlıyordu... Fazlalıklardan kurtulma vakti.

Bir kere atmaya başlayınca, ardı kesilmez eline geçenlerin... En az kullandıklarından başlar sonra en çok elinin altında olanları sorgulamaya başlarsın... Ve bir bakarsın ki, hem her şeysin hem hiç bir şey.

Sekiz haftadır dünyadan haber almıyorum. Ekonomik ve politik göstergelerden uzaklaşmak kendi ütopyam için farklı bir haber kurgusu yapmamı sağladı. Gördüklerim zamanın çok ötesine ait.

İnsanlık zihinsel biliş düzeyini tamamladı. Artık var olmak, en iyi spermi arayan kadın ya da maksimum kadını dölleyen id den çok ötede. Fakat bu gerçekliği henüz algılayamıyorlar. Bu yüzden depresyon ve kitlesel bunalımlar yaygınlaştı. Değişen alfa boyutu beta ya dönüştü. Sonunda her kafadan bir ses çıkmayacak. Kollektif bilinç yayılmak üzere zemin oluşturuldu. İnsanlık kendini fark ettiği zaman birçok akış değişecek. 

Bu bir son değil. Sadece dönen bir sarmalın orta noktası. Bu gerçeklik halinde iki şey ortaya çıkacak. Birincisi "ikinci doğanın" gelişimi... İkinci ise "realite de kalabilmek"... Yani breht  gerçekten ölüyor. 

Harita da odak noktaları gördüm. Çoğu tropik ülkeler. Büyük bir göç alacaklar. Şimdiden alt yapılar hazırlanıyor. Ve sanat formunu değiştirmek üzere. Bilim ve sanat ilk defa birlikte çalışacaklar. Yani bu bir zorunluluk olacak... 

İnsan doğası değişimini genlerinde özümsedi. Ve genetik kodlar artık yapay olarak şifreleniyor. Taşlar arasında ki açılar ve ışık yolu (yıldızların dünya ve bireyle kurduğu transit geçiş yolu) gözle görülür hale gelecek. Yani astronomi yüzyılın mesleği olarak yön değiştirmek üzere. "Hurafe" sözlüklerden bir süre sonra kalkacak. Realite de kalma hali yüzünden her şey gösterilir ve anlatılabilir olacak. 

Ve hayal gücü .... kendi piçi ile birlikte yeni bir duygu hali yaratmaya hazırlanıyor. Ön görü. İnsanları birbirinden ayıracak yeni kavram "ön görü" olacak. Bu işi doğuştan gelen özellikleri ile yapanlar özel bir eğitim alıp yetiştirilecekler. Böylece yeni bir ruhban sınıfı doğacak. Büyük şirketler ve devletler "ön görü" sahibi olan bireyler tarafından yönlendirilecek. 

Kaptan gelecek geldi... ve ben nerede duracağımı henüz bilmiyorum hala gerçeği arıyorum.

İki ay içinde yolcuk hazırlıklarına başlıyorum. Sizinle buluşacağım koordinatları düşe yazdım. En yakın zamanda rüyanızda olur.

Yeşil denizler ve mor bulutlar sizinle olsun.

Saygılarımla,

Seyr-i Alemciniz.